Nişanlanmada Hediyeler Geri Verilir Mi?
Nişan bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat talepleri ve nişan nedeniyle verilen hediyelerin iadesine ilişkin davalar
Nişanlanma Türk Medeni Kanunu’nda detaylıca düzenlenmiştir. Nişanlanma en basit haliyle birbirine karşı evlenme vaadinde bulunan ayrı cinsten iki kişinin sözleşmesi olarak tanımlanabilir.
Nişanın bozulması ise halk arasında nişan atma olarak bilinmektedir.
Nişanlanma iki şekilde sonuçlanabilir. Ya taraflar evlenerek nişanlılığı sona erdirirler. Ya da belirli olguların gerçekleşmesi nişanlanma evliliğe varmadan nişanlılık halinin bozulmasıdır. Nişanlılığın bozulması, tarafların elinde olmayan sebeplerle sona erebilir. Ölüm, evlenme engeli, akıl hastalığının ortaya çıkması gibi haller buna örnektir. Taraflar karşılıklı anlaşarak da nişanı sonlandırabilirler. Burada da ortak bir karar söz konusudur. Yukarıda bahsedilen bu iki halde taraflar birbirlerine karşı maddi-manevi tazminat talebinde bulunamazlar. Sadece hediyelerin birbirlerine karşı geri verilmesini isteyebilirler. Çünkü tazminat için önemli bir şart olan kusur hali bulunmamaktadır.
Son bir varsayım vardır ki bu hem maddi-manevi tazminatı hem de hediyelerin geri verilmesini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum haklı bir sebebe dayanmaksızın taraflardan yalnız biri nişanlanmayı sona erdirmesidir. O halde nişanı haksız olarak sona erdiren taraf maddi ve manevi olarak tazminat ödemekle yükümlüdür.
Nişanlanmada Maddi Tazminat Nasıl Belirlenir?
Nişanlanma da haksız sebebe dayanarak nişanı bozan kişi evlenme amacıyla yapılan nişan masraflarını karşı tarafa ödemekle yükümlüdür. Bu harcamalar nişan öncesi ve sona ermesinden sonrası için geçerli değil değildir. Ancak nişanlı kalınan süre içerisinde yapılan masraflar istenebilir.
Maddi Tazminatı Kim İster?
Nişanlanmada maddi tazminatı nişanlı olan kişi veya onlar gibi hareket eden kimse isteyebilir. Burada mahkemenin yorumu de takdiri önemlidir ancak onlar gibi hareket eden kişiler; evlilik güvencesi altında bu nişanlanmanın gerçekleşmesi için masraf yapan ilgililer olarak yorumlanmaktadır.
Nişanlanmada Manevi Tazminat Nasıl Alınır?
Nişanlanmada manevi tazminatı sadece nişanlı kişiler isteyebilir. Bunun dışında nişanlıların yakınları manevi tazminat isteyemezler. Manevi tazminat alınabilmesi için nişanı haksız olarak bozan kişinin kusurlu olması gerekir. Kusuru dışında gerçekleşen hallerde tazminata hükmedilemez. ( Ölüm, akıl hastalığı vb. haller). Nişan bozma ve bu kusur arasında illiyet bağı olması gerekir. Bu durumda manevi tazminata hükmedilebilir.
Nişanlanmada Hediyeler Geri Verilir Mi?
Nişanlanmada alışılmışın dışında olan hediyeler geri istenebilir. Yargıtay’ın kullandığı bu kavram çok geniştir. Bilirkişi tarafından belirlenen bu alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilecektir. Örnek vermek gerekirse nişanlanma esnasında verilen bir saat ya da altın kolye alışılmış hediye olabilecekken nişanlanma esnasında verilen lüx bir limuzin alışılmışın dışında hediye şeklinde değerlendirilebilecektir.
Nişanlanmadan Doğan Alacaklarda Zaman Aşımı?
Nişanlanmada doğan alacaklarda zamanaşımı özel düzenlemeye tabidir. Bu süre 1 yıldır. 1 yıllık sürenin sona ermesi ile maddi ve manevi tazminat talebi sona erecektir.
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde tedbir işlemlerinin uygulanması
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. 6284’ü uygula
Son zamanlarda önemli sorunlardan birisi de kadına şiddet olaylarının artmasıdır. İlgili kanun ile bu şiddet olaylarının yaşanması ihtimalinin önüne geçmek için birtakım tedbirler öngörülmüştür. Kanundaki tedbirler koruyucu ve önleyici tedbirler olarak ortaya çıkmaktadır.
Kadına Şiddete Karşı Koruyucu Tedbirler Nelerdir?
Koruyucu tedbirler mülki amir, ilgili kolluk ve hakim tarafından verilebilir. Bunlardan başlıcaları
- Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması
- Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi
- Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması
en çok başvurulanlar olmaktadır. Bu tedbirler için bulunulan il valiliğine, ilçe de ise kaymakamlığa başvurulmalıdır. Kolluk amirinin alabileceği tedbirler ise “gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde şiddet mağduruna ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, uygun barınma yeri sağlanması ve hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, geçici koruma altına alınması tedbirleri şeklinde düzenlenmiştir.” Hakim tarafından alınabilecek başlıca koruma tedbirleri ise;
- İşyerinin değiştirilmesi
- Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi
- Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması
Kadına Şiddete Karşı Önleyici Tedbirler Nelerdir?
Önleyici tedbirler yalnız hakim tarafından verilebilirken gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amiri tarafından verilebilmektedir.
Bu tedbirler;
- Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması,
- Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
- Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması
- Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması,
- Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması,
- Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi,
- Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi,
- Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi,
- Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi,
- Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması,
şeklindedir ve oldukça önemlidir.
Başvuru ve İhbar Nasıl Yapılmaktadır?
Şiddet ve şiddet uygulanması tehlikesinin varlığı halinde bu şiddet durumunu herkes resmi makam ve mercilere ihbar etme hakkına sahiptir.